Roma’ya Meydan Okuyan Ortadoğu Kraliçesi: Zenobia
Tarihte pek az kadın güçlü, yönetici, lider, savaşçı, kraliçe ya da imparatoriçe sıfatlarıyla anılmıştır.
Ne kadar Albion’un Boudicca’sı, Victoria’sı Rusya’nın Katerina’sı, Mısır’ın Kleopatra’sı, Fransa’nın Jeanne d’Arc’ı, Vietnam’ın Trieu’su, Japonya’nın Takeko’su varsa Orta Doğu’nun da Zenobia’sı vardı.
İngiliz tarihçi Edward Gibbon’un Zenobia hakkında söyledikleri Zenobia’yı diğer savaşçı kadınlardan ayırmaktadır.
“Asya’nın iklim ve adabının kendi cinsiyetine dayattırdığı, gurursuz miskinlikten kendisini üstün dehasıyla kurtarmış olan tek kadın varsa, o da Zenobia’dır.”

Onu Diğerlerinden Farklı Kılan Şey Neydi?

Zenobia Anadolu’nun neredeyse yarısının, Suriye, Filistin, Lübnan ve Mısırı yöneten Palmira İmparatorluğunun kraliçesiydi.

Kral Septimus Odaenathus’un ikinci karısıydı ve Odaenathus suikast sonucu öldürüldükten sonra oğlu Vaballathus Athenodorus bir yaşındayken yönetimi devraldı.

Zenobia Palmira İmparatorluğunun hakimiyet alanını kısa sürede genişletti. 269 yılında Palmira ordusu, Zenobia ve General Zabdas komutasında kanlı bir şekilde Mısıra girdi. Zenobia’nın amacı Nil Nehrinin bereketinden faydalanmaktı. Zira Nil nehri koca Roma İmparatorluğuna bile yetiyordu.

Zenobia Mısır’ı aldıktan sonra kendisini Mısır’ın Kraliçesi ilan etti. Daha sonra Zenobia’nın ordusu Anadolu’nun Ankara ve Kalkedon yakınlarına kadar olan bölgeleri kontrol altına aldı. Ardından Suriye, Filistin ve Lübnan’ı tamamen ele geçirdi. Böylece Roma İmparatorluğu’nun denetiminde olan ticaret yollarının tümünü kontrol altına alarak Palmira İmparatorluğu’na katıldı.

Ordusuyla birlikte seferlere çıktığı zamanının çoğunu muharebelerde geçirdiği için Savaşçı Kraliçe olarak anılıyordu.

Antik dünyanın en güçlü 10 kadınından biri olan Zenobia, ülkesini neredeyse Roma imparatorluğuna denk bir ülke haline getirmişti. Ancak 271 yılında kendi oğlunu Sezar ilan etmesi üzerine zaten yıllardır savaştığı Romalıların dikkatinden kaçmamıştı. Zenobia’nın bu alenen meydan okuyuşu, dönemin Roma hükümdarı Aurelianus’un kaybettikleri toprakları geri alması için yeterince hırslandırmıştı.

Zenobia’nın 70 bin askerden oluşan ordusu Aurelianus’a yenilince kraliçe Pers topraklarına kaçmış ancak çok geçmeden yakalanmıştı. Bundan sonra kent kısa sürede teslim oldu ve Zenobia’dan geriye güçlü ve kışkırtıcı bir kadının hikâyesi kaldı.

Bazı kaynaklara göre Tibur’da (Tivoli kenti) Dönemin Roma valisi Hadrian ile evlendiği belirtiliyor.

Bazı kaynaklara göre ise, Aurelian’ın Palmira’yı bozguna uğrattıktan sonra Zenobia bir suikast sonucu hayatını kaybettiği varsayılıyor.

Kendini tarihe yazdıran Zenobia’nın Generali Zabdas’a söylediği şu sözler onun yaşam amacını çok net bir şekilde özetliyor.
“Çünkü bu benim kaderim, Zabdas! Çünkü tanrıların beni bir şey için yarattığını her zaman biliyordum. Sadece bir eşten daha fazlası, sadece bir anne sadece bir kadın değil. Beni güç için yarattılar!”
Kraliçe Zenobia (d.240 ö.?)